Kategoriler
Deprem Tarihi

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi

26 yıl önce, 17 Ağustos 1999’da yerel saatle 03:02’de Kocaeli/Gölcük merkezli 7,5 Mw büyüklüğündeki deprem, Türkiye’nin yakın tarihine kara bir leke olarak düştü. 45 saniyede binlerce canı alan bu felaket, Marmara Bölgesi’nden İzmir’e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi rakamlara göre 17.480 kişi hayatını kaybetti, ancak Meclis Araştırması Raporu gerçek kaybın 18.373 olduğunu ortaya koydu. Yaralı sayısı ise 50.000’e yaklaşırken, 285.211 ev ve 42.902 iş yeri kullanılamaz hale geldi.

Neden Bu Kadar Çok Can Kaybı Yaşandı?

  • Kaçak Yapılar ve Standart Dışı Malzemeler: Deniz kumu kullanılan binalar, gevşek zeminlerdeki yapılaşmalar ve müteahhitlerin maliyeti düşürme çabaları.
  • Etkisiz İlk Müdahale: Devlet kurumlarının ilk günlerde organize olamaması, Kızılay’ın yetersiz ekipmanları ve toplu mezarlara mecbur kalınması.
  • Hukuki Boşluklar: Açılan 2.100 davadan 1.800’ünün cezasız kalması, 16 Şubat 2007’de zaman aşımına uğrayan dosyalar.

Zemin Etütleri Neden Hayati Önem Taşıyor?

  • Zeminin Büyütme Etkisi: Kötü zemin, deprem şiddetini 1,5 kat artırabiliyor. 4. derece bölgesindeki bir yapı, 2. derece riskli alandaki kadar hasar görebiliyor.
  • Denetimsiz Raporlar: 2013’te meslek odalarının denetim yetkisinin elinden alınması, kalitesiz zemin etütlerine yol açtı.
  • Belediyelerin Sorumluluğu: Antalya’nın 16 ilçesinden sadece Muratpaşa ve Büyükşehir Belediyeleri zemin etütlerinde aktif rol oynuyor.

Deprem Güvenli Konutlar İçin Olmazsa Olmazlar

Depreme dayanıklı yapıların temelinde statik ve dinamik zemin analizleri yatıyor. Bir binanın deprem anında esnek davranış sergilemesi, enerjiyi emerek can kaybını önlemesi için:

  1. Litolojik Birimlerin Analizi: Zeminin türü, suya doygunluğu ve sıvılaşma riski.
  2. Projeye Uygun İnşaat: Kaliteli malzeme, denetimli şantiyeler ve mühendislik standartları.
  3. Yerel Yönetimlerin Duyarlılığı: İmar planlarında jeoloji mühendislerinin görüşlerine başvurulması.

Türkiye’nin Deprem Karnesi: Nerede Hata Yapıyoruz?

  • Kentsel Dönüşüm ve Rant: 2000 sonrası dönüşüm projeleri, yeni zenginler yaratırken toplanma alanlarını betonlaştırdı. İstanbul’daki 493 toplanma alanının %75’i yok oldu.
  • Ulusal Stratejilerin Eksikliği: 2011’den beri toplanmayan Deprem Danışma Kurulu ve UDAP projelerinin askıya alınması.
  • Meslek Odalarının Dışlanması: Mühendis ve mimarların süreçten uzaklaştırılması, denetimsiz yapılaşmayı tetikledi.

Deprem Değil, İhmal Öldürür!

17 Ağustos’un yasını tutarken, yaşananlardan ders almak zorundayız. Depremi önleyemeyiz ancak akılcı politikalar, şeffaf denetimler ve toplum bilinciyle kayıpları sıfıra indirebiliriz. Unutmayalım: Güvenli binalar, siyasi iradenin değil, bilimin ışığında yükselir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir